Vehbi Coşkun

Elazığspor'a Rakip Hakemler!

Vehbi Coşkun

İki hafta önce deplasmanda Adana Demirspor’u deviren Elazığspor’un, sonra evinde Hatayspor’a, Cuma günü de İzmir’de Altınordu’ya yenilmesinin birçok nedeni olsa da “en büyük etken” kesinlikle hakem faktörü oldu…

Adana Demirspor Maçı’nda Elazığspor’un aleyhine yaptığı birkaç hatayı örnek gösterdiğimiz Hakem Bülent BİRİNCİOĞLU için; “Özellikle rakip oyuncu ve tribünlerin baskısına rağmen etki altında kalmayarak mükemmel bir yönetim sergiledi.” demiştik.

Hatayspor Maçı’ndan sonra; “Yönetimiyle Türk Hakemlerinin düştüğü durumun içler acısı hâlini gösteren Hakem Atilla KARAOĞLAN, çaldığı / çalmadığı düdüklerle herkesi isyan ettirdi ve maçın sonucunu doğrudan etkiledi!” dedik…

Altınordu mağlubiyetinin baş sorumlusu ise ne yazık ki yine Hakem Mustafa AYDIN oldu ve “çifte standart” sergileyen yönetimiyle âdeta ev sâhibini koruyup kollayan hakem, özellikle Elazığspor aleyhine verdiği kararlarda faul bile olmayan pozisyonları bir de sarı kartla cezalandırınca “fiyasko” ihraçlar yaşandı ve bordo-beyazlı takım son 20 dakikayı 10, son 10 dakikayı 9 kişi tamamladı!..

Gerek Hatay, gerekse Altınordu Maçı’nda kazanabileceği müsabakaları kaybeden Elazığspor, iki karşılaşmada da sahadan puansız ayrılırken, rakipleri galibiyeti hakkettiler mi sorusuna kim tereddütsüz “evet” diyebilir?

Neticede Elazığspor’un uğradığı haksızlıklar karşısında MHK düzeyinde hakkımızı koruması gereken kimse olmayınca, “sâhipsiz” olan bordo-beyazlı takımı ezen acemi hakemlerin yaptığı yanlarına “kâr kaldı!..

Adana’da verilen onur savaşıyla elde edilen galibiyetten sonra mutluluktan sevinç gözyaşı döken Elazığspor sevdâlıları, hakem yanlışlarıyla kaybedilen iki maçtan sonra üzüntüden kahrolurken, uğranılan haksızlıklar  sözde bu memleketin hakkını koruması gereken atanmış ya da seçilmişlerin zoruna gitti mi acaba?

TFF’de hakkımızı koruyacağı söylenen efsâne zât-ı muhteremin, Türkiye’de sesini yükseltenin baskın çıktığı bir ortamda Elazığspor’un kıyıma uğratılmasına karşın en ufak bir girişimi oldu mu acaba?

Öyle ya Elazığspor’a yönetim atama konusunda dâhli olanlar, kulübün hakkının yenmesi karşısında da herhangi bir çağrıya gerek duymadan TFF ile MHK nezdinde müdâhil olmalılar değil mi?..

***
Hakem dışında Altınordu Maçı’nın analizine bakacak olursak, elbette teknik heyetin de, futbolcularımızın da yanlışları ve hataları oldu…

Adana Demirspor Maçı’nın ardından, orta alanı kalabalık tutan ve rakibine aksiyon alanı bırakmayan bordo-beyazlı temsilcimizin iç saha – deplasman farketmeden, her rakibe karşı aynı taktik stratejiyle mücâdele etmesi gerektiğini belirtmiştik.

Elazığspor, Kadir TAŞOĞLU ile Eren’in cezalı duruma düşmelerine karşılık, Elmar’ın cezasını tamamlaması, kadro dışı bırakılan Mehmet YİĞİT’in de affedilmesiyle birlikte kadro derinliğine de sâhip olmadığı için Altınordu önüne ister istemez farklı bir 11’le çıktı.

Son iki maçta 4’lü Savunmayı Serkan, Orhan, Emre, Onur’dan oluşturan Teknik Direktör Orhan KAYNAK, Hatay Maçı’nda aksayan Onur’u haklı olarak yedek soyundururken, Emre’yi sol beke kaydırmış, tandemin 2’lisini Orhan ile Mehmet YİĞİT’ten oluşturmuştu.

Emre son 2 maçta tandemde gösterdiği başarılı performansı eski yeri olmasına rağmen sol bekte gösteremedi ve yediğimiz ilk golde pozisyon hatası yaptı, ikinci golde penaltıya sebebiyet verdi, üçüncü ve son golde herkes Kaleci Soner’i mutlak hatalı görüyor ama, dikkât edin topa yükselen rakibini iyi marke edemeyen Emre, ne topa yükselebildi, ne de rakip oyuncuyu bozabildi?..

Adana Maçı’nda olduğu gibi orta alanı 4-5-1 ya da 4-6-0 dizilişiyle kalabalık tutması gereken Elazığspor; genç, koşan ve baskı yaparak alan daraltan Altınordu’ya karşı 4-2-3-1 dizilişiyle sahaya çıkmakla yanlış yaptı, zirâ TATOS ile Ahmet ARAS’ın takım savunmasına katkıda bulunamayışı, bordo-beyazlıların oyuna hâkim olamayışına sebep oldu?

Moussa sol öne ve çizgiye hapsedilirken, ne savunmada Emre’ye yardım edebildi, ne de hücumda sol kanattan yeterince atak geliştirip orta yapabildi?

Geçen sezonki formundan eser göremediğimiz Elmar, bir de top kayıplarıyla öne çıkarken gelişen rakip atakları kovalamaktan bile imtina ederek, saha dışı olaylardan etkilendiğini ortaya koydu!

Topu olumlu kullanamayan orta alan ve ileri uçta görev yapan arkadaşlarına oranla, topu saklamada ve kullanmada hüner sâhibi olan TATOS’un, koşmasa da Elazığspor’u yönlendirmedeki yeteneğiyle mutlaka sahada tutulması gereken bir oyuncu olduğu bir kez daha anlaşıldı.

***
Maça kötü başlayan ve yediği erken golle 1-0 geriye düşen Elazığspor, sonradan toparlanıp oyunda dengeyi sağlarken, ilk gole kadar hiç gol pozisyonu yaşanmayan maçta Altınordu kalesinde Mehmet YİĞİT’in kafa golünde korneri kullanan TATOS, rakip kaleci Erce’nin ikrâm ettiği pozisyonu gole çeviremezken, kullandığı bir frikikte Orhan’ın kafa vuruşu ne yazık ki gol olmadı ve Sefa’nın tekmesine mâruz kalan TATOS, kazandırdığı penaltıyı gole çevirerek tüm pozisyonları hazırlayan ya da bitiren oyuncu oldu!..

2.Yarı’ya da etkili başlayan Elazığspor, ilk 5 dakikada gol yapabileceği 3 net pozisyonun 2’sini Ahmet ARAS’la değerlendiremedi, bir de Serkan’ın nefis ortasını izleyen hücum oyuncuları topa dokunamayınca, bordo-beyazlı takım farkı artırıp koparacağı bir maçı “bitirici vuruş” yapabilecek “golcü” oyuncu eksiği nedeniyle ne yazık ki sonuçta kaybetti?

Emre yukarıda bahsettiğimiz gibi ikinci golde gereksiz şekilde penaltıya sebebiyet verirken, uzatma dakikalarında yediğimiz üçüncü ve son golde topa çıkmakta tereddüt eden Kaleci Soner’in hatasına ortak olarak, topa yükselen rakibinin kafa vurmasına müsâde etti?

***
Bundan sonra haksızlığa uğramamak için harekete geçmek, Altınordu mağlubiyetinin baş sorumlusu diye nitelediğimiz Hakem Mustafa AYDIN’ın hata ve yanlışlarını örneklemek ve TFF ile MHK’ya tepki göstermek gerek ama, nerede o “Sâhipsiz Elazığ”a kol kanat gerecek babayiğit?

Meselâ; Orhan ŞAM’ın 23. Dakika’da sarı kart gördüğü pozisyonda faul bile yoktu?

68. Dakika’da yine Orhan’ın 2. İhtarı gördüğü pozisyonda Mehmet YİĞİT’in boşluğunda kademeye giren oyuncunun rakibe faulü var ama, ihtarlık bir durum yok ve Elazığspor’u 10 kişi bırakan hakem kararı yüzde yüz hatalı?

Moussa’nın 18. Dakika’da gördüğü ihtar doğru ama, 78’de Elazığspor’un 9 kişi kalmasına sebep olan yaptığı faul ihtarlık değil?

Ali Fırat’a hareket yapan Hasan HATİPOĞLU’na kırmızı kart yerine sarı kart gösteren hakemin, denge kurmak için Ali’ye de sarı kart göstermesi ve aynı oyuncuyu Elmar’ı itip yere düşürdükten sonra 2. İhtardan dolayı ihraç etmesi de tam bir trajediydi doğrusu?

Neticeye rakamlar üzerinden bakarsak; Altınordu’ya kırmızıya dönüşen 1 sarı kart gösteren Konyalı acemi Hakem, Elazığspor’a 2’si kırmızıya dönüşen 1’i de kulübedeki Kaleci Ahmet’e çıkan tam 7 Sarı kart birden gösteriyorsa herhâlde iyi niyetli değildir?

Elazığspor’a yazık oldu…

Sahadaki teknik ve stratejik eksiklere rağmen hiç değilse mücâdele eden Elazığspor, kasadaki yetersizlikler sebebiyle bu duruma düşerken, ne yazık ki masada da sâhiplenilmeyince özellikle son 2 maçta hakemler bordo-beyazlı takıma resmen râkip oldu!

Yorumlar 1
Kemal yılmaz 04 Kasım 2018 22:05

Düşme Düştünmü vuran ların cok olur

Yazarın Diğer Yazıları