Vehbi Coşkun

Kaçan Balık BÜYÜK!..

Vehbi Coşkun

Balıkesir’e giderken son 3 maçta topladığı 7 puanın yanı sıra sergilediği pozîtif futbolla güven telkin eden Elazığspor’dan galibiyet bekleyenlerin sayısı hayli fazlaydı…
Özellikle “alternatifli” bir kadroya sâhip olmanın avantajıyla artık oyuncu tercihlerini yapmakta çok da zorlanmayacak olan Teknik Direktör Hüseyin KALPAR, eğer o ortamı oluşturabilirse “forma savaşı” yöntemiyle bordo-beyazlı takımın performansını artırarak sportîf başarının devamını sağlayabilecekti…
Kaleci Soner’in sakatlığının sürmesiyle kaleyi devralan Ahmet Sabri’nin, kendini zora sokacak tehlikeler yaşamadığı Denizli Maçı’nda gol yememiş olsa da, dikkâtli gözlerden kaçmayan aşırı heyecanıyla Balıkesir deplasmanında ne yapacağı doğrusu merâk konusuydu?
Denizlispor Maçı 11’inde haklı olarak ısrar eden Hüseyin hoca eleştirdiğimiz tek yanlışını da düzelterek, son 2 maçta Orta 3’lünün solunda sahaya sürdüğü Hora’nın yerine o mevkînin gerçek adamı H. İbrahim’i tercih etmişti.
4’lü Savunmada sağda Orhan, solda Canberk’e görev veren Hüseyin KALPAR’ın, Tandem’in 2’lisinde defansı her bakımdan derleyen toparlayan ve olmazsa olmaz gibi gözüken Murat AKÇA’nın yanında geçen hafta bireysel hatalarıyla göze batan Sezgin’i mi, yoksa yüksek toplarda daha başarılı olan Mehmet YİĞİT’i mi oynatacağı da maç öncesinde akıllara takılan soru işâretlerinden biriydi?
Elmar ile Alpaslan 4-2-3-1 dizilişinde çift önlibero olarak hiç kimsenin itiraz etmeyeceği, formda ve birbirini tamamlayan isimlerdi…
Maçtan sonra atıp-tutan çok da olsa TOM ile TATOS’un 11’de sahaya sürülmeleri, tecrübeli oyuncu DIARRA’nın da son 2 iç saha maçında attığı 2 golle takımına 6 puan kazandıran isim olarak tek santraforda forma giymesi doğru tercihlerdi… 
***
Son 2 maçta olduğu gibi Balıkesir’de de oyuna iyi başlayan Elazığspor, topa sâhip olduğu ve ayağa isâbetli paslarla rakibin topu kullanmasına imkân vermediği için ilk 15 dakikada maça hâkim olan taraftı…
İyi ve pozîtif başlangıç neticesinde sol kanattan kullanılan bir köşe vuruşunun ardından savunmadan dönen topu sol kanattan tekrar dolduran TOM’un ortasına dokunamayan DIARRA, tıpkı Ankaragücü deplasmanında olduğu gibi Elazığspor’un maça 1-0 önde başlama şansını kullanamadı? 
Ardından topa sâhip olmayı unutan ve topu rakip takıma ikrâm eden bordo-beyazlılar, doğru orantılı olarak oyunun hâkimiyetini de Balıkesirspor’a kaptırdıkları için kalelerinde tehlikeler yaşamaya başladılar!..
Balıkesirspor’un ilk yarıda gol yapabileceği 4 fırsata baktığımızda; Kaleci Ahmet Sabri’nin kucağında kalan 2 cılız vuruşa ilâve olarak, savunmamızın arkasına atılan topu kontrol eden BURAK’ın gol olabilecek şutunu çok iyi bir zamanlamayla topa ayak koyarak kesen Orhan ve OTOO’nun şutunda Kaleci Ahmet Sabri’nin sektirdiği topu atik davranarak uzaklaştıran Canberk, kademeye giriş ve pozisyon almada çok doğru davranarak Elazığspor’un 2 farklı yenik duruma düşmesine engel oldular diyebiliriz!..
İlk Yarı’nın sonuna doğru Elazığspor yine “mutlak gol” denilebilecek bir pozisyonu DIARRA’yla değerlendiremedi ama, rakibin göğsüyle kalecisine bıraktığı topu takip edip dokunan DIARRA’nın kaçırması değil, bu pozisyonda Kaleci VUKOVİÇ’in öne çıkarak açı daraltıp golü kurtarması söz konusuydu… 
***
2. Yarı’ya erken bulduğu golle galip başlayan Balıkesirspor’a aslında 90 dakika boyunca net pozisyon vermeyen Elazığspor, Denizli Maçı’nda uyardığımız ama gol olmayan yan toplardaki zaafı nedeniyle bir duran toptan kalesinde golü gördü ve 1-0 geriye düştü?
Rakibin tüm duran toplarını kullanan Nizamettin’in savunmanın merkezine yaptığı ortada kafaya yükselen Abdulkadir, iyi bir kafa vuruşu yapsa da onu marke eden Alpaslan topa yükselemedi, Kaleci Ahmet Sabri de doğru pozisyon almadığı için şeklen atlasa bile topa yetişemedi?
Başta kadro tercihinde belirttiğimiz gibi belki Mehmet YİĞİT’in yüksek toplardaki hâkimiyeti hesap edilerek, yan top zaafımızın da asgari seviyeye indirilmesi amacıyla tecrübeli oyuncu bundan sonra Tandem’in 2’lisinde Murat AKÇA’nın yanında düşünülmeli?
Yenilen gole ve geriye düşmeye tempoyu artırarak “tepki” göstermesini beklediğimiz Elazığspor, TOM’un sağ çaprazdan attığı bir şut dışında bu duruma karşı koyamazken, yine Nizamettin’in kullandığı bir frikikte topu vücuduyla kornere çelen tecrübesiz Kaleci Ahmet Sabri’nin aşırı heyecanı az daha farkın 2’ye yükselmesine ve maçın kaybına yol açacaktı!
Bugüne kadar yapamadıkları ve eksikleriyle haklı olarak çok eleştirdiğimiz Teknik Direktör Hüseyin KALPAR’ın hakkını vermemiz lâzım ki bu kez hoca yaptığı hamlelerle kilitlenen oyunun Elazığspor lehine çözülmesine katkı sağladı ve kötü olmasa da H. İbrahim’in yerine Mertan ile hemen 6 dakika sonrasında etkisiz TATOS’un yerine HORA’yı sol kanatta değil de tek santrafor arkasında görevlendirerek, oyunun gidişâtını değiştirmeyi başardı…
KALPAR Hoca’nın, HORA’nın katkısı sonucu DIARRA’nın golüyle eşitliği sağladıktan sonra son 10 dakikaya girildiğinde yaptığı DIARRA-Muhammed İLDİZ değişikliği, maçı Elazığspor’a kazandırmak yolunda isâbetli bir hamleyken TOM’un kaçırdığı penaltı bordo-beyazlı takımın 2 altın puanının kaçmasına sebep oldu?
Penaltı kaçar, dünyanın efsane yıldız futbolcuları da penaltı kaçırırlar elbette ama; Teknik Direktör Hüseyin KALPAR; “TOM bugüne kadar hepsini atmış, penaltı kaçırmamış?” beyânından da anlaşılacağı gibi kendine anlatılanlara değil, artık 10 maçtır başında olduğu takımının ve futbolcularının değerlendirilmesinde kendi gözlemlerine îtibar etmeli ve ona göre davranmalı?
Aslında penaltı olmasa oynanan oyuna bakın maçın hakkı beraberlikti…
Elazığspor, sonradan yapılan hamlelerle mağlubiyetten kurtulduğu zorlu Balıkesir deplasmanından bir puan aldığına sevinecekken, kaçırılan penaltıyla şimdi herkes kaçan 3 puana yanıyor, zirâ; kaçan balık her zaman büyük oluyor!

Yazarın Diğer Yazıları