Vehbi Coşkun

Taraftar'ın Mesajı ?

Vehbi Coşkun

Altınordu’ya mağlup olmasına rağmen sezonun ilk resmî maçında sergilenen pozîtif futbolu gören ve Elazığspor’u alkışlayan bordo-beyazlı taraftar, Eskişehir’den 3 puanla dönen takımının Ankaragücü karşısında ortaya koyduğu oyundan zevk aldığını tribünlerdeki coşkusuyla bir kez daha gösterdi…
Geride kalan üç maçtan sonra tespit ettiğimiz genel ve en önemli özellik olarak geçen sezondan çok farklı bir Elazığspor izlediğimizi belirtmemiz gerek.
Elazığspor futbolun gereklerini yerine getirmeye çalışırken; önce takım hâlinde topa sâhip, sonra da oyuna hâkim olmakla rakiplerine üstünlük sağlamayı amaçlıyor, sonra da top rakipteyken mücâdeleyi ön plâna çıkarıp alan daraltarak takım savunmasını uyguluyor…
                                                        ***
Adem, Mehmet YİĞİT, Erman, Onur’dan kurulu 4’lü savunma, önlerinde ELMAR ile Alpaslan, orta 3’lüde Tom, TATOS, Berk ve tek santraforda Mertan’la 4-2-3-1 dizilişinde ısrar eden Teknik Direktör Mehmet ALTIPARMAK, Eskişehir’den galibiyetle dönen 11’i futbolda “kazanan takım bozulmaz” prensibiyle sahaya sürerken doğru oyuncu tercihlerinde bulunmuştu.
Oynadığı 2 maçta kazanamasa da Elazığ’a yenilgisiz gelen Ankaragücü, geride kalan 2 müsabakada sahaya sürdüğü 11’lerde 3’er değişiklik birden yaparken, Teknik Direktör İsmail KARTAL; Kaleci Emre’nin yanı sıra geçmişte Elazığspor’da forma giymiş Kaptan Sedat AĞÇAY ile KEHINDE’ye 11’de ilk kez yer vermişti…
Solda DIENG, santraforda KEHINDE, sağda İlhan PARLAK’tan oluşan 3’lü forveti arkadan PUTSILA ile destekleyen Ankaragücü, bu 4’lüyle gol kovalarken geride kalan 6 oyuncusuyla da ofansîf gücünden çekindiği Elazığspor’u durdurmaya çalışıyordu.
Rakibin yüksek meblağlar ödeyerek transfer ettiği ve büyük umutlar bağladığı eski oyuncumuz KEHINDE’yi iyi tanıyan Mehmet YİĞİT’le marke eden Elazığspor, maçın geneline bakıldığında KEHINDE’nin oyundan atılmasından sonra, DIENG’i durdurmakta daha fazla zorluk çekti? 
                                                        ***
Henüz ilk dakika dolarken Mertan’ın girdiği net pozisyonda topu kornere çelen Kaleci Emre mutlak golü önlerken, Elazığspor taraftarı takımına güvenini ortaya koydu ve tribünler coştu…
Tandemin 2’lisinde birbirini tamamlayan Mehmet YİĞİT ile Erman’ın savunma görevlerinin yanı sıra öne çıkarak oyun kurmaları ve uzun paslar yerine önlerindeki çift önlibero ile zaman zaman savunmasına yaklaşan TATOS’la ayağa isâbetli paslarla, topun sürekli bordo-beyazlı takımda kalmasını sağlamaları, Elazığspor’un oyuna hâkim olması kadar rakip takımın konsantrasyonunun bozulmasına da yaradı!.. 
KEHINDE’nin markajdan yılarak sinirlenmesi ve Mehmet YİĞİT’ten kaçtığı anlarda Erman’ın kontrolünden kurtulamayışı neticesinde kendini kaybederek yaptığı kural dışı hareketle oyun dışında kalışı Ankaragücü’nün tüm plânlarını alt üst etti!
10 kişi kalan rakibini küçümsememekle doğru davranan Elazığspor, sadece futbolun gereğini yaparak bir eksik olan Ankaragücü’ne karşı aynı dizilişte devam etmek yerine sözgelimi tek önliberoya dönüp, rakibi daha fazla baskı altına alabilirdi, almalıydı?..
Ancak, takımda sistemin ve oyuncuların uyumu açısından taşların yerine oturması düşünüldüğünde rakibin durumuna takılmadan ve oyun disiplini bakımından ciddiyeti elden bırakmadan, ayağa isâbetli paslarla topu rakibe vermeden oyuna hâkim olmayı başarmak da, doğru bir taktik strateji olarak kabul edilebilir… 
                                                        ***
Sezonunun ilk maçında girdiği sayısız pozisyonu gole çeviremeyerek bitirici vuruş anlamında sonuca gidemeyen Elazığspor’un, bu eksiğini Eskişehir’de TATOS’un kullandığı köşe vuruşunda Mehmet YİĞİT’in kafayla indirdiği topu Erman’ın kafayla ağlara göndermesiyle golle sonuçlandırması ve çalışılmış olan bu varyasyonun benzerini Ankaragücü karşısında bu kez Tom’un kullandığı kornerde ELMAR’ın ön direkte kafayla aşırdığı topu arka direkte Mertan’ın kafayla ağlara yollamasını, Teknik Direktör Mehmet ALTIPARMAK ile öğrencilerinin derslerine ne kadar iyi çalıştıklarının ve sadece teoride değil, pratikte de ne kadar başarılı olduklarının bir göstergesi olarak görüyoruz!..
Sadece duran toplarda değil, Elazığspor 2. Gol’de olduğu gibi; TATOS’tan başlayan, Tom’un taşıdığı ve arka direğe kestiği, ön ve arka direk paylaşımının yapılması sonucu arkaya hareketlenen SARPONG’un dokunmasıyla golle sonuçlanan hücum varyasyonundaki plânlama ve beceri misâli top oyundayken de olgun ataklar geliştirebiliyor!..
Elazığspor takım olarak pas yüzdesiyle, kanatları kullanmasıyla, ceza alanı dışından mesafe tanımaksızın attığı şutlarla, duran top organizasyonlarıyla, daha da önemlisi kazanma arzusu, mücâdelesi ve hırsıyla tribünlere zevk veriyor ve alkışı hakkediyor!..
Ancak şu gerçek bilinmeli ki “iyi yolda” olan bu Elazığspor, alternatifsiz mevcut kadroyla 31 maçlık maratonu en az bir “golcü”, bir “stoper” ve Kaleci Soner’e bir “yedek” benzeri takviye transferler yapılmadan başarıyla sürdüremez!..
                                                        ***
Ankaragücü’nün 10 kişi kalıp 4-4-1’e dönmesiyle 2 farklı geride olmasına rağmen son 10 dakikada gol yapabileceği 4 net pozisyon bulması, Elazığspor’un bu maçta tespit ettiğimiz en büyük zaafı oldu?
Oyun disiplininden uzaklaşmak, futbolda hayâl kırıklıklarına sebep olan tehlikeli ve telâfi edilemeyecek bir eğilimdir!..
Elazığspor, rakip 10 kişi de olsa hakkederek ve futbolun gereklerini yerine getirerek kazandı…
Hele tribünde şovlarını beğeniyle ve gururlanarak izlediğimiz Elazığspor Taraftarı, küfürden ve her türlü çirkinlikten uzak biçimde bordo-beyazlı takımına verdiği muhteşem destekle, takım-taraftar kenetlenmesini doruğa çıkardı…
Altınordu Maçı’nda yenilgiye rağmen takımını bağrına basan ve her kesime örnek olan Elazığlı, bu kez; Elazığspor’a sahip çıkanları alkışlarken, “Sahipsiz Elazığ” sloganlarıyla hem takımına kayıtsız kalanları, hem de Elazığ’a stadyum taahhütünü yerine getirmeyenleri protesto ederek ayıpladı! 

Yazarın Diğer Yazıları